Birincil Kemik Tümörleri

İnsanda rastlanan tüm tümörlerin yüzde 5'ini oluşturan birincil kemik tümörleri sıklık açısından sindirim sistemi ve üre­me organı tümörlerinden sonra gelir.
Tümörü oluşturan hücreler genellik­le tümörün kaynaklandığı sağlıklı doku­nun yapısındadır. Bağdoku, kıkırdak ve kemikten türeyen kötü huylu birincil tü­mörlerin hemen tümü sarkom olarak ad­landırılır ve sıklıkla 40 yaşından önce ortaya çıkar İyi huylu birincil tümörler – Kemik yapısının bütünlüğünü bozduğunda ve mekanik direncini azalttığında bu tü­mörler cerrahi girişimle çıkartılabilir; yerine aym hastadan alman ya da önce­den başka bir canlıdan alınıp korunan kemik grefleri yerleştirilebilir. Tedavi­de amaç kemiğin bütünlüğünün yeni­den kazandırılmasıdır. İyi huylu kemik tümörlerinin başlıcalan, genellikle el ve ayaklardaki uzun kemiklere yerleşen kondrom ya da enkondromlardır. Ke­mik duvarının incelmesi nedeniyle ko­layca oluşan kırıklarla ortaya çıkan kondromlar kiste benzese de, içinde sı­vı yerine ekmek içine benzer bir madde vardır. Cerrahi girişimle dikkatle alın­dıktan sonra ortaya çıkan boşluk başka bir kemikten alınan gref ile kapatılır.
İyi huylu kemik tümörleri arasında, sıklıkla büyüme çağında, uzun kemikle­rin metafizlerinde (kemiğin uca doğru genişleyen bölümü) çıkan ve kıkırdak yapısındaki bir kabukla kaplı olan egzos-tozlar önem taşır. Bunlar tek başına ya da birden çok olabilir; sıklıkla erkeklerde görülür. Birden çok olanların kalıtsal ol­duğu ileri sürülmektedir. Vücutta yaygın olarak yer alan çok sayıdaki egzostozun öteki organları sıkıştırması Önemli bo­zukluklara yol açabilir. Birden fazla eg-zostoz genellikle küçük yaşlarda görülür ve tek kol ya da bacakta biçim bozuklu­ğuna ve kısalığa neden olabilir. Rahatsız­lık veren bütün egzostozlar, cerrahi giri­şimle çıkarılmalıdır. Kemik fıbromu ke­miğin korteks adı verilen en dış bölü­münde ya da bunun hemen altında bağdokudan kaynaklanan iyi huylu bir tü­mördür. Büyürken kemiğin kuılganlaş-masına neden olduğundan mutlaka çıkar­tılması gerekir. Diz kemiklerinin metafi-zinde çıkanlar genellikle kendiliğinden geriler. Kemik kisti gerçek bir tümör de­ğildir ve 20 yaşından önce, özellikle kol kemiği ve uyluk kemiğinde ortaya çıkar.
Büyürken kemiğin mekanik direncini azalttığından basit darbeler bile kemik kı-nklanna neden olabilir. İçindeki kan ve serum içeren sıvı boşaltıldıktan sonra ka-an boşluk aynı hastadan alman kemikle kapatılır. Kimi zaman bu işlemin birkaç kez yinelenmesi gerekirse de, kesin iyi­line sağlanır. Devhücreli tümör yavaş [İerler; içerdiği hücrelerin tipik görünümüyle ayırt edilir. Epifiz (kemik ucu) kı­kırdağında, eklemlerin yakınında çıkar; vakit kaybetmeden çıkarılıp yerine sağ­lıklı bir kemik konması gerekir.
Kötü huylu birincil tümörler – Bu tü­mörler şöyle sıralanabilir: Osteosar-kom, kondrosarkom, fibrosarkom, dev hucreli sarkom, miksosarkom, Ewing tümörü, retikülosarkom, anjiyosarkom, lenfosarkom, liposarkom, plazmositom, kötü huylu lenfogranülom, kötü huylu nörinom.
Hastalığın ilerleyişi kaynaklandığı dokuya (bağdokusu, kıkırdak, kemik vb) göre değiştiğinden, olguların tü­münde farklı tedavi uygulanır. Bu ne­denle, başarılı tedavi için tümörün yapı­sının iyi belirlenmesi ve doğru tam konması gerekir.
Tanı tek bir veriye dayanarak değil, aşağıdaki verilerin tümü birlikte değer­lendirildikten sonra konmalıdır:
• Muayeneyle elde edilen veriler;
• laboratuvar bulgular;
• dıştan görünüm;
• tümörün mikroskopla incelenmesiyle elde edilen bulguları.
Bu verilerin tümü, olguların yüzde 100'ünde kesin tanı konmasını sağlayabi­lir.
Tanının doğru olması en az üç ne­denle büyük önem taşır:
1) Tedavide kol ya da bacağın kesilmesi ya da kesilmemesi bu verilere bağlıdır;
2) aile bireylerine hastalığın gidişine ilişkin bir görüş vermeye yarar;
3) kötü huylu tümörlerdeki tek iyileş­me olasılığı doğru ve erken tanı ile bu­nu izleyen uygun ve hızlı bir tedavi sü­recidir.