Çocuklarda Aşı Dönemleri

AŞILAR

Aşılar çocuğunuzun sağlıklı büyümesi, ileride bazı sakatlıkların veya kronik hastalıkların önlenmesi için mutlaka çocuğunuzun alması gereken biyolojik ürünlerdir. Dışardan vücuda verilen bazı yabancı maddeler içerdiği için de bazı ufak yan etkileri olabilir. Bugün gelişen aşı teknolojisi sayesinde çoğu aşı ile nerdeyse hiçbir yan etki yaşamamaktayız. Her zaman standart aşılama uygulamaları ile karşılaşamayabilirsiniz. Bu nedenle burada kısaca, söz sahibi bir üniversitenin aşı takviminden de yararlanarak bu konuda kafanıza takılabilecek bazı soruları yanıtlamka istiyoruz.

- Çocuğuma hangi ayda hangi aşılar yapılacak?

- Hangi aşı ile ne gibi yan etkiler gözlenir?

- Yan etkilerde neler yapabilirim ?

Çocuğun acısını/korkusunu hafifletmek

Aşıları yapılırken bebeğiniz muhtemelen ağlayacaktır. Aşı yapıldıktan sonra bu bölgeye temas edilirse bebeğinizin canı yanacaktır. Ateşi biraz yükselebilir ve normalden biraz daha yorgun hissedebilir.
Doktorlar genellikle ateşi düşürmek ve rahatsızlığı azaltmak için ağrı kesiciler verilmesini tavsiye etmektedirler. Bunun için genellikle parasetamol maddesi içeren şurup veya fitiller en uygun olanıdır. Doktorunuzun önerdiği doz ve sıklıkta bu ilaçları kullanbilirsiniz.

Ayrıca bebeğinizi(çocuğunuzu) sakinleştirecek bazı ipuçlarından da söz edebiliriz.

• Ona önceden ne olacağını söyleyin.

• Asla iğne olmayacağı gibi bir yalana başvurmayın.

• Asla doktor-aşı-iğne üçlemesini bir ceza-korku-terbiye aracı olarak kullanmayın.

• Çocuğunuzun doktor muayenehanesini arkadaşça bir yer olarak görmesini sağlayın.

• Ona övgüler sunun.

• Aşırıya kaçmadan gereğinde ödüllendirin.

Aşılara genel bir yaklaşım yaptıktan sonar dilerseniz her aşıyı ayrı ayrı inceleyelim.





Hepatit B aşısı

Halk arasında “sarılık” adı ile bilinen ve karaciğerlerin iltihabı şeklinde kendini gösteren, hepatit B virüsünün neden olduğu kronikleşebilen, bulaşıcı bir enfeksiyon hastalığıdır. Yani karaciğerin yetmezliği ile sonuçlanarak ölüme yol açabilir. Sadece virusu taşıyan kişinin kanı ile temas veya cinsel ilişki ile bulaşır. Nadiren açıklanamayan bulaşma örnekleri de literatürde mevcuttur.
Hepatit B aşısının nerdeyse hiçbir yan etkisi yoktur, çoğu zaman ateş ve yapılan bölgede şişlik bile olmaz.

Hepatit B aşısı annede gebelikte tespit edilmiş Hepatit B taşıyıcılığı yoksa doğumdan itibaren ilk 2 ay içinde herhangi bir zamanda yapılabilir. Annede taşıyıcılık olması halinde aşının ve ayrca koruyucu ilacın(hepatit B immuglobülini) doğumdan hemen sonra ilk 24 saat içinde yapılması gerekmektedir. Bu uygulamalar yapılmadan bebeğin anne sütü alması önerilmez. Bu durumda her gebe anne adayının hepatit B taşıyılık durumu bebek doğmadan önce belirlenmelidir. Annede taşıyıcılık olmasa bile bu aşının doğumdan itibaren yapılması biz çocuk hekimlerini her zaman daha rahatlatmıştır.

Aşının ilk dozundan 1 ay sonra 2. dozu, 6 ay sonra 3. dozu yapılmalıdır. Anne taşıyıcı ise bu takvim 0-1-2-12. aylar olarak değişir. Aşının yeterli bağışıklık oluşturup oluşturmadığı tespit edilebilir.

Bu aşı ileri yaşlarda yapılamaz mı derseniz, daha önceden aşılanmamış herkesin her yaşta bu aşıyı olması mümkündür. Ancak doğumdan itibaren olmayan aşılamalarda önce kan testi ile bireyin hepatit B taşıyıcılık durumu değerlendirilmelidir.

Difteri-Tetanos-Boğmaca aşısı(DTB/DTP veya karma aşı)

Bu aşı yukarıda adları yazılı olan üç hastalıktan korur. Halk arasında karma aşı diye de bilinir ve tek enjeksiyon 3 aşıyı birden içerir. Bu aşının çocuk felci ve/veya menenjit aşıları ile birleştirilmiş 4-5’li şekilleri de günümüzde mevcuttur.

Difteri Solunum yolları, sinir sistemi ve kalbi etkileyen ciddi bir hastalıktır. Sinir sistemi ve kalbi etkileyen toksinleri üreten bir bakteriden kaynaklanır. Kalp krizi ve felç gibi sonuçları olabilir. Hatta ölümle sonuçlanabilir. Bugün yoğun aşılama sayesinde nerdeyse artık hiç görülmemektedir.

Tetanoz, özellikle paslı metal, kirli toprak ile olan yaralanmalarda gelişen ve sinir sistemini etkileyerek kas kasılmalarına sebep olan bir toksinden kaynaklanır. İyi tedavi edilemzse ölüme yol açablilir.

Boğmaca bakterilerin yol açtığı diğer bir ciddi hastalıktır. Özellikle bir yaşın altı bebekler için tehlikelidir. En önemli belirtisi güçten düşürücü ve ızdırap verici bir öksürüktür.

Karma aşı yan etki açısından yıllarca en çok endişe uyandıran aşı olmuştur. Çocukluk çağı aşılarında ateş ve yapılan bölgede şişlik yapma olasılığı en yüksek olan aşı karma aşıdır. Yine de aşıdan önce başlanan ve sonra da devam edilen bir ağrı kesici-ateş düşürücü ilaç çoğu zaman bu aşıyı bile sorunsuz geçirmenizi sağlayacaktır. Ayrıca günümüzde içindeki boğmaca aşısının özellikleri değiştirlerek üretilen ateş-şişme reaksiyonları çok nadir olan aselüler boğmaca aşısı içeren karma aşılar da mevcuttur. Daha da önemlisi bu yeni tip aşılarla, yüksek ateşe bağlı havle geçirme ihtimali hiç yoktur.(Diğer aşı ile de bu olasılık çok düşük) Bu aşının tek olumsuz yanı, diğeri devlet tarfından ücretsiz yapılırken, bunun ücrete tabi olmasıdır (yaklaşık 25 YTL/Ocak 2005).

Karma aşı 2-3-4. aylrada 3 kez uygulanır, 18. ayda ve 4-5 yaş civarında 2 kez hatırlatma dozları yapılır. Eskiden uygulanan 2-4-6. aylardaki aşı programı artık geçerli değildir.


Poliyomiyelit(Çocuk felci)

Aşı uygulaması sayesinde dünyadan yok edilemsi planlanan 2. hastalıktır. Sağlık Bakanlığımzın yoğun aşı kampanyaları sayesinde ülkemizde de son 2-3 yıldır çocuk felci vakası görülmemektedir. Ancak bir süre daha ağızdan canlı aşıyı uygulamamız yerinde olacaktır. Aşının sık görülen bir yan etkisi yoktur. Aşıda sonra 1 saat boyunca ağızdan bir şey verilmemesi gerekir Karma aşılara birlikte 2,3,4 ve 18. aylarda bir de 4-5 yaşında uygulanır. Bugün aşının karma aşı içine katılmış iğne şekli de vardır. Ancak bu aşı da yapılsa son dozda, toplum sağlığı açısından bir sefer damla aşıyı da alması önerilebilir.



BCG(Verem-tüberküloz aşısı)

Akciğer veremine karşı aşını koruyuculuğu %50 gibi düşük olmakla birlikte yaygın verem veya verem menenjitine karşı %80 koruyucudur. Bu nedenle yine de ülkemiz gibi veremin sık görüldüğü ülkelerde 2-3 aylık ve ilkokul 1. sınıfta olmak üzere 2 kez uygulanır. Aşı uygulandıktan sonra 3 gün bu bölgeye su değmemelidir. Daha etkin aşı üretimi için de çalışmalar sürmektedir. Aşı aypılan yerde önce beyaz mercimek gibi bir kabarıklık oluşur. Bu önce ufak bir sivilce halini alır, içi sulanır yumuşar ve içinden iltihaplı bir sıvı akar. Daha sonra burası kabuk bağlar ve en sonunda ufak beyaz yara izi gibi bir iz kalır. Nadiren koltuk altı bölgesinde lenf bezlerinin şişmesine neden olabilir ki genellikle bu durum tedavisiz iyileşir.




Haemophilus influenza tip B aşısı( Hib veya menenjit aşısı)

Menenjit sakatlık, zeka özürü, sağırlık ve körlük gibi birçok eksiliğe hatta iyi tedavi edilmezse ölüme bile yol açabilecek bir hastalıktır.

Hib aşısı halk arasında menenjit aşısı diye bilinir. İsminde geçen influenza kelimesinin belki de aşina olabileceğiniz griple yani influenza virusu ile ilgisi yoktur. Haemophilus influenzae tip b (Hib) ilk 5 yaşta menenjit, kanda iltihaplanma, zatürre ve epiglottit gibi ağır durumlara yol açtığı için aşısı bu yaştaki çocuklara önerilir. 2-6 ay arası görülen menenjitlerin büyük çoğunluğunda sebep Hib’dir.

Aşı 2-3-4. aylarda uygulanır ve 18. ayda hatrılatma dozu yapılır. Piyasadaki bazı markaların 2-4-18. aylarda yapılması yeterlidir. Herhangi bir nedenle 1 yaştan sonra halen aşı yapılmamışsa 5 yaşa kadar tek doz yapılması yeterlidir. 5 yaşından sonra menenjit mikropalrı değiştiği iöin bu aşının aypılması bir anlam taşımaz. Çünkü bu aşının diğer menenjit mikroplarına karşı koruyucu bir etkisi yoktur.

Bugüne kadar aşının ciddi bir yan etkisi görülmemiştir. Yapılan bölgede bir şişlik olabilir ve bazen bu şişlik ufalsa da 1-2 ay tamamen kaybolmayabilir.


Kızamık aşısı

Kızamık , belirgin kırmızı lekelere yol açan viral bir enfeksiyondur. Bu hastalık, soğuk algınlığı ve yüksek ateş ile karakterize edilir. Erken dönem ve geç dönemde birçok ciddi hastalık ve sakatlık hatta ölüme gibi komlikasyonlara yol açabilir.

Ülkemizde 9. ayda Avrupa-Amerika gibi yerlerde 12. ayda uygulanırdı. Ülkemizde bu hastalık sık görüldüğü için bizde aşı 3 ay erken yapılırdı, bu yüzden de koruma düzeyini arttırılabilmesi amacı ile 15. ayda tekrarlanırdı. Mart 2006 itibarıyla biz de gelişmiş ülkelerdeki 12 aydaki tek uygulama yöntemine geçmiş bulunmaktayız Ayrıca 6-7 yaş civarında yine tekrarı mevcuttur. Çocuk Felcinden sonra, Kızamık Sağlık Bakanlığımızın her yıl yaptığı kampanyalarla yok edilmeye çalışılan 2. hastalıktır.

Aşının ciddi bir yan etksi yoktur. Bazen ateş, çok nadiren de kızamık gibi bir deri döküntüsüne yol açabilir. Ateş olursa da aşıdan 6-11 gün sonra görülür. Gereğinde ateş düşürücü ilaçlarla müdahale edilebilir.


Varicella aşısı (Su çiçeği)

Suçiçeği ateş ve ciltte önce kırmızı kabartı daha sonra içi su dolu kabarcıklar ve sırasıyla bunların kabuklanması ile seyreden, aynı sırada farklı döküntülerin bir arada görüldüğü bir hastalıktır. 1 yaşın altında ve 10 yaşın üzerinde hastalık çok ağır geçirilebilir. Ölüm ve saktalığa yol açabilecek komplikasyonlar 10 yaş üzerinde daha olasıdır.

Suçiçeği aşısı yüksek fiyatı nedeniyle henüz Türkiye için biraz lüks sayılabilir. Ancak bu gerekli değildir anlamını taşımaz. İmkanlar dahilinde yapılması önerilir. Aşı 1 yaş üzerinde yapılır, özellikle 10 yaşına kadar hastalığı geçirmemiş olanlara mutlaka yapılmalıdır.

Ciddi yan etkisi yoktur, olsa da çok çok nadirdir. Bazen birkaç gün sonra ateş olabilir, nadiren suçiçeğine benzer bir döküntü 1-1.5 ay sonra görülebilir. Aşıdan sonra aspirin 1,5-2 ay kesinlikle “kullanılmamalıdır“


Mumps-Measle-Rubella(M.M.R/ K.K.K veya Kızamık-Kabakulak-Kızamıkçık))

Bu aşı bir seferde üç hastalıktan korunmayı sağlar. Böylece 15. ayda hem kızamık tekrarlanmış olur hem de diğer 2 hastalığa karşı da aşılama yapılmış olur.

Kabakulak, tükürük bezlerinde şişmeye yol açan bulaşıcı viral bir hastalıktır. Şişme yüzün tek ya da iki tarafında ortaya çıkabilir. Kabakulak genellikle ateş ve hasta yemek yerken ya da ağzını açtığında ortaya çıkan ağrı ile birlikte görülür. En ciddi komplikasyonu erkek çocuklarda testislerin(yumurta) etkilenmesi ile kısırlıktır

Kızamıkçık ya da Alman Kızamığı, Viral bir enfeksiyon olması, ateş ve deride kırmızılıklara yol açması bakımından Kızamığa benzer. Boyun bölgesinde kafa arkası ve kulak önündeki lenf bezleri de şişebilir. Aşıyı olmamış kız çocukları ileride hamile iken hastalanırlarsa özürlü bir çocuğa sahip olabilirler .

İlk KKK aşısı genellikle bebeğe 15. ayda uygulanır. 3 hastalığın da komplikasyonlarını önleyebilmek için 6-7 yaş civarında tekararının uygulanması gerekmektedir.


Hepatit A aşısı

Toplumumuzda oldukça sık görülen hepatit A ise halk arasında daha çok bulaşıcı sarılık diye bilinmektedir. Çünkü bu hastalık bir ishal kadar kolay bulaşabilir. Hasta kişilerin dışkısı ile bulaşmış yiyecek ve sular ile çok geniş halk kitlelerine bulaşabilmesi nedeniyle halk arasında bu ismi almıştır. Hijyenik olmayan şartlarda üretilmiş hazır gıdaların veya iyi yıkanmamış meyve ve sebzelerin tüketilmesi, yeterince temiz olmayan yüzme havuzlarının kullanılması ve çocukların toplu bulundukları toplu bulundukları kreş ve okullar, Hepatit A’ nın yayılması için uygun birer yoldur.
Hepatit A kronikleşmese de, B kadar tehlikeli sonuçlar doğurmasa da nadiren ölümle sonuçlanabilir ve çoğu zaman da kişinin en az 3-4 hafta istirahat etmesi gerekliliği nedeniyle ciddi iş ve okul günü kayıplarına neden olmaktadır.

2 yaşını bitiren çocuklar öncelikli olmak üzeri daha önce hastalanmamış herkesin hepatit A aşısı olabilir. 6 ay arayla 2 doz şeklinde uygulanır. En az yirmi yıl tekrarı gerekmez. Aşının ciddi yan etkisi yoktur. Çoğu zaman ateş ve kolda şişme bile olmaz.


Diğer aşılar

İnfluenza (Grip) aşısı ancak her yılk tekararlandığı zaman etkili olan bir aşıdır. Virus her yıl yapısını değiştirdiği için her yıl üretilen aşı, virusun bir yıl önceki şekline karşıdır. İnfluenza virusu dışında birçok virus nezle ve grip benzeri hastalıklara yol açtığı için bu aşıyı olunca hiç soğukalgınlığı geçirlimeyecek gibi bir inanış doğru olmaz. Aşı 6 ayın üzerindeki çocuklara yapılabilir. Astım, kistik fibroz, kalp hastalığı, böbrek hastalıkları, bazı kan ve bağışıklık sistemi yetersizliği hastalıkları veya diabet gibi kronik durumlarda yapılması daha çok önerilir. Ancak sık solunum yolu enfeksiyonları geçiren, alerjik bronşiti olan çocuklara da uygulanması koruyucu olabilir. Aşı ilk kez uygulandığında 9 yaşın altında 1 ay ara ile 2 kez uygulanır. Daha sonraki yıllarda tek doz yeterlidir. 3 yaşın altındakilere yarım doz yapılır. Aşı sonbahar aylarında uygulanır, geciken vakalar ocak ayına kadar aşılanabilir. Aşı sonrası hafif ateş, kolda şişme, hafif grip belirtileri olabilir. Ciddi yumurta alerjisi olan kişilere yapılmaması gerekir.

Pnömokok (zatürre), Streptococus pnömoniae dediğimiz toplumdan kazanılmış zatürenin en sık etkeni olan bir bakteriye karşı hazırlanmıştır. 2 yaşından büyük çocuklara uygulanabilen pnömo 23 aşısı, yine öncelikle bahsettiğimiz riskli gruplara olmak üzere, 5 yıl ara ile 2 doz uygulanır. Pnömo 23 aşısı yapılan yerde şişlik ve ateş gibi yan etkilere neden olabilir. Ayrıca kanta dayalı olmamakla birlikte, çocuk hekimlerinin gözlemeleri sık üst solunum yolu enfeksiyonu, sinüzit, orta kulak iltihabı geçiren ancak bahsedilen risk grubunda olmayan çocukların da bu aşıdan fayda görebileceği yönündedir. Bu tür çocuklara tek doz uygulanması genellikle yeterlidir.

Gelişmiş ülkelerde bu aşının farklı bir teknolojiyle üretilmiş, ufak bebeklere de yapılabilen daha etkili türleri de bulunmaktadır. Amerika ve Avrupa gibi gelişmiş bölgelerde 5-6 yıldır uygulanan Prevenar aşısı, oldukça pahalı bir aşı olmakla birlikte, ülkemize de 2005 kasım ayında gelmiştir.

İkisi de pnömokok aşısıdır, Prevenar’da Pnömo23’teki 23 bakteri tipinden sadece 7 tanesi bulunur, ama Prevenar daha etkilidir neden? Prevenar bağışklık sitemini daha güçlü bir şekilde uyaracak bir teknolojiyle üretildiğinden daha uzun süreli ve daha güçlü bir koruma sağlar, bu 7 tip pnömokok menenjit, zatürre, bakteriyemi gibi en ağır enfeksiyon yapan bakteri tipleridir. Özetle Prevenar aynı zamanda daha önce bahsettiğimiz Hib aşısı gibi bir menenjit aşısıdır. Yani biz menenjit aşısı olmuştuk buna gerek var mı sorusu yersiz bir soru olur. Çünkü bu başka bir mikroba karşı menenjit aşısıdır. Menenjit bir hastalık ismidi,r birçok mikrop menenjite neden olabilir.

Aşıya en erken 2-3 aylık gibi başlanabilir. Aşı takvimi başlama yaşına göre değişkenlik gösterir. 0-7 ay arasındaki bebeklere 1-2 ay arayla 3 doz, 13-14 ayda tekrar dozu olmak üzere toplam 4 doz. 7-12 ay arsında 2 ay arayla 2 doz, 13-14 ayda tekrar dozu olmak üzere toplam 3 doz. 12 aydan sonra başlanırsa, 2 ay arayla toplam 2 doz ve 24 ay sonrası tek doz uygulanır. Aşının gözlenen çok ciddi bir yan etkisi yoktur. Bazen yapılan bölgede şişme kızarma ve ateş gibi yan etkiler geçici olarak görülebilir.

Gelecekteki aşılar

Her konuda olduğu gibi tıp ve dolayısıyla aşı teknolojisi de hızla ilerlemekte. Bizim çocukluğumuzda, bugün çocuklarımıza yapılan aşıların birçoğunun adı bile yoktu. O dönemde olmayan bugün yapılan hepatit A-B, suçiçeği, menenjit, grip, zatürre gibi birçok aşı icat olmuştur. Bu gidişle daha birçokları da icat olacaktır.

En son çalışmaları tamalanan aşılardan bahsetmek gerekirse ishal aşısı(rotavirüs), kızlar için rahim kanseri aşısını söyleyebiliriz. AİDS aşısı henüz deneysel çalışma aşamasındadır, klinik kullanımı başlamamıştır. Ancak ishal aşısı ve rahim kanseri aşısı şu anda ülkemiz dahil birçok ülkede uygulanmaktadır.