Anne Sütü İle Bulaşan Sarılık
Anne sütüne bağlı sarılık uzun yillardan beri bilinmektedir. Anne sütü sarılığı erken ve geç olmak üzere iki dönem halinde incelenirse de ikisi arasında net bir ayrım yapmak güçtür ve aynı olayın devamı gibi de düşünülebilir. Erken anne sütü sarılığı ilk birkaç gün içinde görülür ve anne sütünün özelliklerinden ziyade, emzirmedeki teknik yanlışlıklara bağlıdır. Bu dönemde, özellikle ilk çocuğunu doğuran kadınlarda anne sütünün miktarı ilk 24-48 saatte az olabilir. Annenin ve bebeğin emme konusundaki tecrübesizliği de buna eklenince ilk günlerdeki süt verimi düşer. Bu dönemde çocuk aç kalacak korkusuyla mamayla beslenme yapılması, süt miktarının daha da azalmasına yol açar.
Sonuçta bebek, yalnızca mamayla beslenen bir bebeğe kıyasla daha az beslenerek dehidratasyona girer ve mekonyum pasajı da gecikir. Normal, 3 kg.lık bir bebeğin mekonyumunda toplam 100-200 mg bilirubin bulunabileceği tahmin edilmektedir. Böylece artan enterohepatik dolaşım, hiperbilirubinemiye neden olur. Erken anne sütü sarılığını önleyebilmek için bebeğin sık sık emmesi sağlanmalı, bu konuda anneye destek verilmeli ve mamayla beslenme engellenmelidir.
Geç anne sütü sarılığı ise 3,5 günden sonra yavaş yavaş artan hiperbilirubinemi ile karakterizedir ve anne sütü içindeki bazı maddeler ile ilişkilidir. Bilirubin yüksekliği 2. haftaya kadar devam eder ve daha sonra yavaş yavaş azalarak birkaç ay içinde normale döner. Bebeklerde hemoliz bulgusuna veya herhangi bir hastalık belirtisine rastlanmaz. Tartı alımı ve bağırsak fonksiyonları normaldir. Tanı ancak diğer patolojik nedenleri ekarte ederek konur.
Geç anne sütü sarılığının nedeni olarak, anne sütü içinde bazen bulunabilen pregnan-3alfa-20beta-diol sorumlu tutulmuştur. Bu madde, in vitro olarak UDPGT'i inhibe eder. Yine anne sütü içindeki nonesterifiye uzun zincirli yağ asitleri de in vitro olarak UDPGT'i inhibe eder. Anne sütünün bizzat kendisinin, bilirubinin bağırsak emilimini artırdığı ve böylece karaciğerin bilirubin yükünü artırdığına dair bilgilerde bulunmasına rağmen bu da tam olarak kanıtlanamamıştır. Bağırsak florasının, anne sütü alanlarda ve mama ile beslenenlerde farklı gelişmesi ve böylece bilirubinin urobilinojene dönüşmesindeki farklılıklar da enterohepatik dolaşımı etkileyerek anne sütü sarılığı gelişmesine katkıda bulunabilir.
Tanı konduktan sonra yapılacak en önemli işlerden biri, anne - babaya gerekli bilgileri vermek, sarılığın 2-3 ay kadar uzayabilecegini. söylemek ve onları psikolojik olarak rahatlatmaktır. Anne sütü 24-72 saat kesilir ve bu dönemde bebek mama ile beslenirse sarılık hızlı bir şekilde azalır ve daha sonra anne sütü tekrar verilmeye başlansa bile sarılık artmaz veya 1-3 mg/dl gibi çok küçük miktarlarda artar. Ancak bu yöntem, tüm anne sütü sarılıklarında uygulanması gereken rutin bir yöntem olarak değerlendirilmemeli, bilirubin düzeyleri kernikterus açısından tehlikeli sınıra yaklaşan bebeklerde uygulanmalıdır. Anne sütünün kesilmesi ile sarılıkta düzelme olmuyorsa başka bir patoloji düşünmek gerekir. Bilirubin metabolizmasi ile ilgili kalıtsal defektler nadir olmakla beraber, anne sütü sarılığı gibi başlayabilirler.